13 Ekim 2007 Cumartesi

Deniz Yıldızının Öyküsü



Bir Adam Okyanus Sahilinde Yürüyüş Yaparken,
Denize Telaşla Bir Şeyler Atan Birine Rastlar.
Biraz Daha Yaklaşınca Bu Kişinin,
Sahile Vurmuş Denizyıldızlarını
Denize Attığını Fark Eder Ve
“Niçin Bu Denizyıldızlarını Denize Atıyorsun ?” Diye Sorar.
Topladıklarını Hızla Denize Atmaya Devam Eden Kişi, “Yaşamaları İçin” Yanıtını Verince,
Adama Şaşkınlıkla
“İyi Ama Burada Binlerce Denizyıldızı Var.
Hepsini Atmanıza İmkan Yok.
Sizin Bunları Denize Atmanız Neyi Değiştirecek Ki ?” Der.
Yerden Bir Denizyıldızı Daha Alıp Denize Atan Kişi,
“Bak Onun İçin Çok Şey Değişti,”
Karşılığını Verir.

25 İLE KOLAY ÇARPMA...

A x 25 = A x 100/4

Açıklama:

Bir sayıyı 25 ile çarpmak için önce o sayıyı 4 e böler, sonra 100 le çarparız.
Sayı tam olarak dörde bölünürse, bölümün arkasına iki sıfır konur, tam olarak bölünmeyip : 1 artarsa bölümün sonuna 25 yazılır 2 artarsa bölümün sonuna 50 yazılır 3 artarsa bölümün sonuna 75 yazılır.

Görüldüğü gibi bölümün sonuna artan sayının 25 katı yazılıyor.

Örnek: 48 x 25 = 48/4 x 100 48/4 = 12 eder ve arkasına 2 sıfır yazarak 1200 buluruz.

Örnek: 241 x 25 = 241/4 = 60 buluruz ve 1 artar. Bu yüzden sonuna 25 yazarız. Sonuç 6025 olur.

Örnek: 1642 x 25 = 1642/4 = 410 ve artan 2 dir. 410'un sonuna 50 yazarız ve sonuç 41050 olur.

11 ile kolay çarpma işlemi...

11 ile iki basamaklı sayıları artık uğraşmadan çarpabileceksiniz .ilgililere duyrulur.



ab x 11 = a a+b b Açıklama: 2 basamaklı bir sayıyı 11 ile çarpmak için bu sayıyı aynen yazar birler ve onlar basamağındaki sayılar arasına da bunların toplamını yazarız. a + b > 9 olursa, eldeyi a'nın üzerine ekleriz.


Örnekler:



26 x 11 = 2 2 + 6 6 = 286



45 x 11 = 4 4 + 5 5 = 495



87 x 11 = 8 8+7 7 = 8 15 7 = 957



Nasıl ama ?

12 Ekim 2007 Cuma

mantar tıpa ve tel ...










meraklısına orjinal ve ilginç dekorlar ...

tıklayın http://bentobjects.blogspot.com/ bu sitede daha neler var bi inceleyin derim.

11 Ekim 2007 Perşembe

Can Dürdar dan hayata dair güzel bir yazı

Zamanla anlıyor insan:
3-4 güne sıkışmış bir tatilden öte bir şey bayram...
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.

Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.

Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.

Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek,
bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı,
kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.

Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş
bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak,
telefonda ansızın sesini duymak,
deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun
köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine
sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını
çalabilmek bayramdır.

Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye,
saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım"
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek,
bir tünelin sonuna gelmek,
müzmin bir işin kapısını çarpıp
uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.

Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.

Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi,
akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.

Sonrasında gelen ilk diş bayramdır,
ilk söz bayram, ilk adım,
ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.

"İyi ki yanımdasın" bayram,
"Her şeyi sana borçluyum" bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz
her gününüz bayram olur.

Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik
bayram artığı günlerdeki
nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun!

CAN DÜNDAR

10 Ekim 2007 Çarşamba

HERKESE MERHABALAR :)

Bugün blogumun denemesini yapıyorum. Çok merak ettim acaba bende yapabilir miyim diye.Benim için çok yeni ve yabancı olduğum bir olay blog.Birkaç blog gezdim ve hoşuma gitti.Ben de denemeye karar verdim.Şu an konularım ne olacak hiçbir fikrim yok.Ama çok heyecanlıyım .Tesadüfende olsa tıklayan herkese teşekkür ederim.

Ve herkese merhabalar ...